Yeniden Doğuş

  • Konbuyu başlatan Pusarık
  • Başlangıç tarihi
  • 🍂🍃Bu çağdan etinizle, kemiğinizle nefret edeceğinize bir şeyler yapın 🍃 Güzel bir şeyler 🍃Yerdekiler ve göktekiler desin ki "Orada güzel şeyler yapan birileri var. .🍂🍃
P

Pusarık

Guest
...

Afrika'nın bir bölümünde yaşayan kaplanlar
arasında ilginç bir dayanışma örnegi sergilenir.
Güçlü yagmurlar beraberinde korkunç yıldırımlar taşırlar
buralara. Adeta gökyüzünü yırtan yıldırımlar,
yeryüzüne büyük bir gürültü ile inerler.
Tarihin içinde tanrıların kavgası ya da öfkesiyle anılır
Yıldırımlar. Sahici bir öfkenin yansımasına benzer gerçektende.



İlginç olan bu şiddetli yagmurlar yagarken kaplanların birlikte gerçekleştirdikleri bir olaydır. Yogun yagmurlar sırasında kaplanlar açık alanlara çıkarlar. Kısmen yıldırımlara karşı korunaklı açık alanlar. Çünkü agaçların üzerine yıldırım düşmesi olasılıgı fazladır. Büyük orman yangınlarına da neden olabilir bu yıldırım düşmeleri.

Açık alana toplanan kaplanlar yere uzanırlar.

Gurup halinde yere uzanan kaplanlar kafalarını birbirlerinin kafalarına yaslarlar.

Tek bir şey yüzünden!

Eger birinin üzerine yıldırım düşerse, digerleri de onunla birlikte ölür. Yan yana, gögüs gögse, kafa kafaya duran kaplanlar böylece ölüme birlikte gitme yemini ederler.

Birisi öldügü anda digerleri de ölsün diye.

Birbirlerine sahip çıkmak adına.

Dost olduklarını ispatlamak için.

Ölümü birlikte karşılayarak birlikte olmanın en onurlu yüzünü taşırlar. Kimse ihanet etmeden ve bir an olsun oradan kalkmayı düşünmeden öylece beklerler muhtemel bir ölümü.

Dostlugun ölümcül fedakarlıgını paylaşırlar.

Kimi zaman kentin için de böyle gurupların içinde oldugunuzu düşünürsünüz. Omuz omuza bir yaşam paylaşımında bulundugunuzu. Statüler önemli olmaksızın yan yana uzanmış insanlar olabileceginizi düşünürken çıldırtıcı bir şüphenin esiri olursunuz. "Acaba kalkarlar mı birden?" Yıldırım düştügü anda kalkabileceklerinin korkusu sarar bütün benliginizi.


Güvenemezsiniz.

Herkes birbirinin yüzüne şüpheyle bakar.

Kent, yıldırım düştügünde yalnız, kalanların acı hikayeleriyle doludur. Her sokagında, tek başına ölenlerin hazin izleri vardır kentin. Emegini, gelecegini, gülümsemelerini paylaşan insanların, müthiş bir gürültüyle üzerlerine düşen yıldırımların altında, hiç ummadıkları bir anda tek başına kalmanın çaresizligi okunur yüzlerden. Asıl soru sona kalanın kim olacagı sorusudur.

Kimin hangi mazeretle kalkacagı...

Ya da kimin yakın durdugu halde, digerlerine temas etmedigi...

Bu yüzden kentin düşüş hikâyelerinde trajik bir yalnızlık vardır. Korkunun ve çıkarların, her şeye ragmen yaşamı kutsamanın verdigi bir ihanet duygusu.

Her şey ragmen, onursuz da olsa, yaşamı kutsamanın tiksindiren yüzleri.

Şimdi böyle bir tedirginlik duygusu taşıyorum kendi içimde. Kimseden emin olamıyorum sırf bu yüzden. Dahası gök gürültüleri duyuldu unda orada olabilecegimden bile kuşkuluyum.

Bu kuşkular tek tek tüketiyor hepimizi

Yagmur yagıyor...

Gök gürlüyor...

Birazdan yıldırımlar düşecek kentin sokaklarına...

( Tarık Tufan )
 

KAMELYAM

YD Üyesi
 
Üyelik Tarihi
30 Ağu 2005
Mesajlar
460
Aldığı Beğeniler
2
PAYLAŞIMIN İÇİN SAGOL PUSARIK :)
 
Üst Alt